AND DAĞLARI
And dağlarında yaşarım ara sıra, yıllardır. Nasıl gidilir, dönülür, pek bilmem. Dağ tepelerinde kocaman taşlardan oluşan yıkıntılar bazen eski hallerine dönerler tapınak, tapınak veya piramit, kurban edilen bakirelerin çığlık atamadığı müphem resimlerde.
Eskiler dökülen kanları içmezlermiş, tanrıların, toprağın hakkı olduğu için. Yenilerden ise, direkt dağ uçuşlu uçak yolcuları daha başka düşüncelerde olmuşlar, belki de eskiden eskide yaşayan bir kabile gibi keşfedilene kadar.
Sadece harabe ve bakire değil anılarımı süsleyen. O kadar yükseğe çıktığımda, yükseklik korkumu yenmek için gökyüzüne yatıp tepemdeki dağ, orman ve ırmakları seyrettiğimi de hatırlıyorum.
Ahmet C. Çelebiler
2006
No comments:
Post a Comment